Firma Nedir?

# firma, kurulus...
(encre, 05.06.2000 00:31)
#184549 !?
# kagit oyunlarinda 2 ya da daha cok kisinin birlesik hile yapma olayi.
(kenny, 07.07.2000 03:16)
#228541 !?
# (bkz: traders)
(usak, 08.07.2001 13:15)
#513424 !?
# (bkz: cia)
(chevycamaro, 06.03.2002 01:34)
#1087610 !?
# arapça şirk kökünden gelen "ortaklık" anlamındaki sözcük.
(guru, 06.03.2002 01:44)
#1087658 !?
# bir goruse gore, almis olduklari kararlar, gostermis olduklari davranislar, sergiliyor olduklari musteri iliskileri politikalari ile asla sadece "bir" musteri kazanmayan, ama asla sadece "bir" musteri kaybetmeyen yapi..

durumu gercek ve yasanmis bir ornekle anlatalim.

olayin kahramani bir universitede ogretim uyesi olan dwayne'dir. anneler gununde annesine bir cicek gondermek ister dwayne. bunun icin bir cicekciye gider, bir cicek begenir, cicekciye annesinin evinin adresini verir, cicegin ve kargonun ucretini oder dwayne.
annesi anneler gununde cicegi alir, dwayne'i arar ve cok duygulandigini, cicegi cok sevdigini soyler. buraya kadar her sey yolundadir. aradan bir kac hafta gecer ve dwayne'in telefonu *calar. arayan annesidir, cicekci dwayne'in annesine bir makbuz ve uyari mektubu gondermistir. mektupta ismarlamis olduklari cicegin parasini odemedikleri takdirde hukuki yollara gidilecegi yazmaktadir.
dwayne bu duruma cok kizar. makbuzu ve uyari mektubunu alip cicekciye gider, durumu anlatir. cicekci olaydan duydugu uzuntuyu belirtir ve dwayne'den ozur diler.
aradan bir kac hafta gecer. dwayne'i annesi tekrar arar. annesine yine bir mektup gelmistir. bu sefer mektup cok tehditkardir, "borcunuzu niye odemiyorsunuz?", "hukuki yollara gidecegiz" demektedir mektup. dwayne mektubu alir ve cicekciye gider. cicekciye cicegin parasini cok once odemis oldugunu, annesinin bu mektuplari almasina bir anlam veremedigini, bu durumun bir an evvel sona ermesi gerektigini soyler.
cicekci buna karsilik dwayne'i sahtekarlikla suclar, cicegin parasini aslinda hicbir zaman odemedigini soyler. dwayne buna karsilik cicekciye parayi tekrar oder, ve cicekciye kendisinin dwayne gibi bir adama bulasmak istemeyecegini soyler. cicekci ise durumu pek umursamaz.
dwayne bir ogretim uyesidir. olaydan ertesi gun okula gittiginde her ogrencisine bu olayi anlatir, o cicekciye bir daha asla gitmemelerini, yakinlarini da bu konuda uyarmalarini soyler.
cevresi genis bir adamdir dwayne. isi bitince ogretim uyeleri ile gittigi poker partisinde durumdan bahseder, bu konuyu tanidiklari herkese anlatmalarini soyler..
cok dindar bir adamdir dwayne. pazar gunu kiliseye gider ve panoya bir uyari asar; uyari, ciceklerin kiliseler ve hristiyanlik icin cok onemli oldugunu ama bir cicekcinin boyle davranislari ile insanlari huzursuz ettigini soylemektedir.
insanlar olanlari duyar, cicekciye gitmeyi keser..
bir kac hafta sonra dwayne onunden gectiginde kapandigini gorur cicekcinin..

dwayne'in kanitladigi bir sirketin aslinda tek bir musteri ile cok seyler kaybedebilecegidir. bu durumdan bihaber pek cok sirket ise kaybedilecek tek musterinin, cogu zaman pek onemli olmadigini dusunurler.
bu duruma bir ornek olara air france'i verebilirim. (bkz: air france){bu bkz'i yedi arkadasiniza forwardlayin, o arkadaslariniz da yedi arkadaslarina forwardlasinlar*... garanti ediyorum hepinizin yeri cennet olacak. ben de camiye air france hutbesi okutmaya gidiyorum..}
(expatriate clamouring vengeance, 30.06.2003 22:43)
#3040763 !?
# (bkz: the corporation)
(riptide, 15.02.2004 23:12)
#3890971 !?
# kaşını gözünü oynatabilen herkes, herşey..
(atlantis, 01.04.2004 02:55)
#4031384 !?
# kendini bir halt sanan ama yaptigi tek sey yurt disindan parca getirip onlari satmak olan yer
(electricblue, 27.05.2004 16:12)
#4445521 !?
# (bkz: enterprise)
(thefoolonthehill, 05.09.2004 00:10)
#5614156 !?
# amerikan futbolunun ve rugbynin gozume en guzel gorunen anlari, takimdaki ortaklarin, rakip savunmalari kuralina uygun engelleyerek topu tasiyan yalniz ortaklarina yol acmasidir. basketbolda da vardir bu. perdelemedir.

bizim futbolda bunun alasi ise yalanci kosulardir. alir basini gider ortagin sahanin uzak koselerine yanina savunmacilarini da takip. sana yol acar kimseye fark ettirmeden. neredeyse elini kolunu salllaya sallaya gezinirsin o anda, savunmasiz. ortak dusunulmus, ortak becerilmis zorlu bir istir bu aslinda. izleyenleri boyle ortak yapilanin tadina bayilir.

ortaklik 1 + 1 = 3 olsun diye var sanilir. buna gore isin gizi toplamadadir * ***. oysa iyi ortakligin isareti, her elemanin kendini asmasinda her 1'in kendisini katlamasindadir. buyu, toplaniyor olmada degil, etkilesmede kendini gosterir. 1 ile 1, bir'ler olarak kalmaz. ortaklik isleyince iki tane birer bucukturlar da o yuzden sonucta 3 cikar.
(kel alaka, 28.04.2005 04:55 ~ 30.04.2005 07:47)
#7396859 !?
# haftasonlari uzak duruldugu icin gitmek icin can atilan pazartesi gelse de calissak is yapsak ne guzel olsa denilen ancak pazartesi sabahi kapidan girince insanin icin burukluk kaplatan yer.
(ugurcan, 30.05.2005 09:23)
#7601491 !?
# cay ismarlayan kurum
(bkz: caylar sirketten)
(kal ho naa ho, 11.06.2005 15:37 ~ 15:39)
#7677858 !?
# 1. anonim şirket
2. kolektif şirket
3. komandit şirket
4. limited şirket
5. adi şirket

olmak üzere 5 çeşidi vardır(paravan şirketi ayrı bir şirket türü olarak saymıyoruz*). ayrıca buraya yazmak faydalı olur; iki tip ortaklık vardır:

1. konsorsiyum ortaklığı
2. joint venture ortaklığı
(iwillshowyouwhatitmeans, 13.06.2005 22:34 ~ 22:55)
#7690447 !?
# sirket, gunumuz ekonomisinde beyaz yakali diye tabir edilen calisanlara sahip genellikle 'ofis isi' dedigimiz ve kas gucune dayanmayan islerin goruldugu bir yerdir. burada calisanlar genellikle tahsilli, ya da isi gencliklerinden beri yaptiklari icin olayin incigi cincigini bilen ve yerlestirildikleri kilit yerde coook uzun sureler terfi almadan calisan insanlardan olusur.
bir yonetim kademesi vardir, bir de yonetilen kademesi.
yonetim kademesi genellikle bir yonetim kuruluna ya da sirketin sahibine sorumludurlar, sorumluluk genellikle asagidan yukari gider. sirketler teoride musterilerinin memnuniyeti kadar calisanlarin da memnuniyetini dusunurler, calisanlarina guvenli ve huzurlu bir calisma ortami, ve hayatlarini iyi bir sekilde gecirmelerine yetecek kadar ucret oderler, arti ek faydalar saglar (sigorta, tatil vs gibi)

pratikte ise sirketler gozlerini hirs burumus ac gozlu insanlar tarafindan yonetilen, daha da hirsli ve ac gozlu insanlar tarafindan sahip olunan, buna ters orantili bir sekilde iyi niyetli ve caliskan ve islerini kaybetme korkusuyla daha cok calismaya itilen orta ve alt kademe calisan insanlardan olusur ve musterisi reklamlarda kendilerine soylenen yalanlara inanan yine ayni ya da baska yerlerde alt ve orta kademede calisan insanlardan olusur.

sirketlerin buyuk bolumu, bir calisani ise alirken sirketi super overler, ona saglayacagi yukselme olanaklarindan, ek faydalardan, prim sisteminden ve 'esnek' calisma saatlerinden soz ederler, sirtinizi sivazlarlar ve 'her sey problemsiz giderse (yani cv'nizden ve referanslarinizdan yetenekli, caliskan ve su katilmamis bir salak oldugunuza kanaat getirebilirlerse) sizi aralarinda nasil gormek isteyeceklerini' soyler dururlar.
eger islerine yaramiyorsaniz, gorusmede ne kadar samimi olursaniz olun sizinle asla bir daha ilgilenmezler, bir tesekkur mektubu bile yollamazlar. siklerinde degilsiniz cunku. onlara simdiden paraya maloldunuz bile. geberin!

ise girdiniz diyelim, ilk bir iki hafta her sey gulluk gulistanliktir, insanlar sizi henuz tanimadiklari icin cok fazla 'sir'larini paylasmazlar. isler birazcik yogundur, ama 'gecicidir, merak etmeyinizdir' ve 'yakinda' daha cok 'eleman'* alacaklardir. azicik daha sabretmelisinizdir.

cuma aksami 'yarin ise gelmen gerekiyor, sorun olmaz di mi? aslansin kaplansin' deme yuzsuzlugune sahip bir amiriniz vardir, ama henuz size iyi davraniyordur. ufak tefek hatalariniza goz yumuluyordur, haftasonu halisaha macina cagiriyordur.. ay pardon - cumartesi calisiyordunuz di mi?

ay sonunda yatan maas size ise girereken soylenen rakamin yanindan bile gecmez, ama aciklamalari o kadar abuk ve sacmasapandir ki, ve bunu oyle 'rutin' birseymis gibi anlatirlar ki siz kendinizden suphe edersiniz 'koskoca sirket muhasebecileri hata yapicak degiller ya' dersiniz, ve umudunuzu gelecek aya baglarsiniz, ama ayni senaryo terkarlanir.
prim sistemi tamamen yalandir; hatta yaptiklari her zammi geri alan yeni bir 'performans' sistemi getirirler, maasinizin surekli azaldigini gorursunuz, arada bir bi 40-50 milyon artar ama gelecek ay yine azalir ve ortalama olarak en basta konusulan paranin altinda bir para kazanirsiniz.
sirket, zam vakti yaklastigi zaman sirketin nasil zarar ettiginden bahseden dedikodular yayar, herkese 0 zam aciklaninca kimse icin surpriz olmaz yani. ancak gelecek ay sirketinizin yonetim kurulu baskaninin 'bu yil su kadar buyume hedefimizi gerceklestirdik' demecleri verirken cekilmis resimlerini dergilerde gazetelerde gorursunuz.
yilda bir iki kere sizin calistiginiz projenin ya da urunun ya da departimanin toptan kapatilacagi, baska bir sirkete outsource edilecegi dedikodulari yayilir, calisanlara yari maasla baska bir departmana gecme hakki ya da istifa hakki taninacagi soylenir, parayi veya yeni isi kabul etmeyenler istifaya zorlanirlar. tazminat hak getire.

artik daha fazla dayanamayanlar istifa ettiklerinde yerlerine adam alma gibi bir sey gelmez yonetimin aklina. zira cogalan onlarin degil sizin isinizdir, onlar sadece ayda 3-5 tane ekstra 'motivasyon' ya da 'urkutme' tandansli email atarlar o kadar.

sizin maaslarinizdan kanunen daha fazla kisinti yapamiyorlar mi? yol/yemek masraflarini kismaya giderler
eger yemek fisi aliyorsaniz fisleri azaltirlar, ya da isyerinde yemek cikarmaya baslarlar, isyerinde cikan yemek cogunlukla pilav ve makarna ve buyuk kazanlarda pismis ve bir onceki gunun artik yemeklerini barindiran corbalardan olusur. eger sirket size yol yardimi oduyorsa bunu 'akbil'e gore tekrar duzenler ya da servisleri azaltir, boylece 30 dakika uzaktaki isinize gitmek icin 1.5 saat once servise binersiniz, zira sizinle beraber 15-20 kisi daha binecektir servise. boylece 9 saat mesaiyi de eklerseniz gunun 12 saati iste gecer. eger daha da uzak oturuyorsaniz vay halinize.

eger ki evliyseniz simdiden bir bosanma avukati aranmaya baslayin, zira akil sahibi hic bir erkek/kadin gunun 12-13 saatini isyerinde harcamak zorunda olan, isyerinde beyni sungere dondukten sonra eve geldiginde yapmak istedigi tek sey yemek yemek ve uyumak olan daha dogrusu vucudu baska bir seyi kabul etmeyen bir varlikla hayatini paylasmak istemeyecektir. ha, esiniz de ayni tip bir yerde calisiyorsa problem degil, cocuk yapmamaya bakin yeter.
zaten memlekette yeterince moron var.

zamanla baskalari icin para kazandiginizi, ve bunun asla degismeyecegini, sizin 'ust katlara' cikma ihtimalinizin milyonda bir oldugunu ve bunu sadece yetenekleriniz, caliskanliginiz ve birikiminizle basarma ihtimalinizin 0 (sifir) oldugunu anlarsiniz. hatta modern sirketlerde bunlarin pek bir onemi yoktur, dudaklarinizin yumusakligi (kic opmek icin) dilinizin islakligi (yalakalik icin) ve kivrak zekaniz (bahane uydurmak ve sucu baskalarina atmak icin) daha cok prim yapicaktir.

henuz baskalari icin para kazandiginizi anlayamadiniz mi? o zaman benden duyun "kendiniz icin saatte kazandiginiz her 1 lira icin, patronunuz 20 lira kazaniyor" hele sirketiniz buyuk, uluslar arasi bir sirketse bu oran buyudukce buyur. hatta hayatinizda asla karsilasmayacaginiz birisi, bir kac bin kilometre otede sizin sirtinizdan para kazanmaktadir. tek yaptigi sey ise o pozisyonda 'bulunmaktir' sizin ve meslektaslarinizin calismalari sayesinde kendisi ise porsche'le gelmekte ve tatillerini malibu'da gecirmektedir. ve evet o da digerleri gibi ac gozludur bu yuzden asla sizi -gercekten calisanlari- aralarina almazlar. o yuzden kasmayin.

boyle biseydir sirket iste. bir cok insanin kopmaya calisip daha kotu sartlarda baska bir yerde calismak zorunda kalmaktan korktuklari icin kopamadiklari bir duzendir. bir kismini finansal nedenler, bir kismini sosyal nedenler 'beyaz yakali' kalmaya iter. kafasi calisanlarin bir kismi riske girerek daha az 'saygin' isler yaparak hayatlarini kazanirlar, kimisi ayakkabi satar, kimisi tekel bayisi acar. bir sey soyleyeyim dostlarim bu insanlardir esas 'kazananlar'; bu sene terfi eden is arkadasiniz degil. bu insanlardir aileleri ve sevdiklerine zaman ayirabilenler, kendileri icin gercekten onemli olduguna inandiklari seyleri yapabilenler. belki tatillerini italya'da geciremiyorlar ama yasamlari tatillerini 'ultra luks karayip tatil koyu'nde gecirtecek kadar insani tuketmiyor.
onlar bizden daha uzun ve daha mutlu yasiyor. aileleri onlari daha cok seviyorlar. torunlari onlari olene kadar hatirliyor, aniyorlar.

sirket calisanlariysa 25 senelik calisma yasami sonunda artik sirket kendilerinde sikacak su bulamadigi zaman emekliye ayrilarak hayatta yapabildigi tek sey olan 'sirket icin calismak' aktivitesinden uzaklastiriliyor, ve emekli maasini harcayarak olmeyi bekliyor. beyni hala sunger gibi, gozler hala donuk.
(jello, 20.08.2005 15:14 ~ 07.03.2006 14:48)
#8050196 !?
# mit mensuplarının teşkilattan sözederken sıklıkla kullandıkları sözcük. istihbarat sundukları genel kurmay, hükümet ya da cumhurbaşkanlığı gibi yapılardan ise "müşteri" olarak bahsederler...
(bohemiantirad, 21.09.2005 00:34)
#8230024 !?
# bir sınavda ortaklaşa kopya çekmeye de verilen isim.
(sektoid, 09.01.2006 17:39)
#8899398 !?
# mor ve ötesi şarkisi.
albümde bundan çok daha güçlü şarkılar olmasına rağmen -en akılda kalıcısı olduğu için belki de- çıkış parçası olarak belirlenmiş.
"maske..." diye başlayan ecnebilerin bridge diye tabir ettiği geçiş kısmı fevkalade kötü olmuş bu arada.
(bkz: kumandalı cinnet)
(cagrika, 10.04.2006 15:17 ~ 11.05.2006 13:15)
#9388748 !?
# mor ve ötesinin çıkış şarkısı olduğu söylenen, dün akşam dinlediğim şarkı. öncelikle şunu söylemeliyim ki şarkıyı dinler dinlemez dumura uğradım! athena'nın self-titled albümündeki soundunda gelişen bir verse ve ardından öğretmene söyliycem makamında uyuz bir nakarat. oynak, cıstak bi şarkı.. albüm şimdi kesin yüzbinlerce satacak, o da kesin.. ama bizim gibi şehire, bırak zaman aksına, gül kendineye gönül vermiş morseverler nolucak, orası pek net değil.. tek umudum albümdeki diğer şarkıların kalitesinin daha yüksek olması. burak güven şarkılarının yine belli bir aşmışlığa sahip olmasını diliyor, bir haftanın bir an önce geçmesini bekliyorum..

"şirket mirket anlamam
anlasam da anlamam
bana saldırıyorsa
gözünün yaşına bakamam"
*

edit: yeniden araştırdım ve çıkış şarkısının şirket olmadığını öğrendim.
edit 2: yok yok çıkış şarkısıymış.. yalama oldu entry yahu..
(dreamwalker, 02.05.2006 11:31 ~ 08.05.2006 10:20)
#9480433 !?
# büyük düşler albümünden bir mor ve ötesi şarkısı, sözleri de * :

adını bile soramam
maksadımı aşamam
şiddetin meşru haline
bakıp ağlayamam
ne kadar güzel
ne kadar sıcak
ne kadar yakın
o kadar uzak
şirket mirket anlamam
anlasam da anlamam
bana saldırıyorsa
gözünün yaşına bakamam
adaleti sarmış
kumandalı bir cinnet
vahşeti gördüm, korkmadım
hasar yok içimde

maske takmadan üstüme gelmek zor muydu?
adı olmayanların sesi de yok mu?
(can itin, 06.05.2006 00:06 ~ 00:34)
#9498497 !?
# nakarat kısmı sanki çocuk şarkısı gibi olan mor ve ötesi eseri.
(alidiot, 08.05.2006 21:49)
#9510945 !?
# rock müziğin sağlam savaşçılarından, hepimizin çok sevdiği (gerçi entrylere bakınca son albümlerine kadar pek sevildiği görülmemiş ama...) mor ve ötesinin parçası...

efendim, parçayı ilk dinlerken duygularım şöyle olmuştur. hmm güzel bir giriş. parçada herkes ve ozan tügen yeteneklerini konuşturuyor yine. her şey harika, sözler giriyor... aaa? biraz athena gibi... olsun hoşmuş diyorum... ne kadar yakın o kadar uzak... aa diyorum kargo'nun şarkı sözüne benziyor... olsun diyorum güzel sözdür yeri geldimi böyle güzel kullanılır... derken sağımdaki sarışın kadını farkediyorum, yüzü net değil, uzun sarı saçları var, hafifçe dolgun dudakları görünüyor, boğuk bir ses yavaş yavaş netleşiyor televizyon hışırtısı gibi bir şey, yavaş yavaş netleşiyor, sanki rocky'e sağlam yumruk indirmişler de feleğini şaşmıştan toparlıyor gibi sesler netleşiyor, önümde bir kadın var uzun boylu arkası dönük kumral dans ediyor, sesler netleşiyor. bir davul atağı ile yokuş aşağı bir yere iniyoruz sanki. o kızla herşey net oluyor. kocaman spotlar gözümü alıyor, alkış hareketleri görüyorum, başı bağlı teyzeler... başı bağlı teyzeler göbek atıyor... eller havada... o ne sağımda seda sayan? önümde hande yener, "şevket, fikret anlamam, anlasam da anlamam" diyor... aaaa diyorum hande yener de erkin koray'dan esinlemiş "böyle dünya istemem, istesem de istemem" gibi diyorum... yahu birileri daha esinlemişti diye hatırlamaya çalışıyorum. kafamı toparlayamıyorum. o kalabalık, o curcuna, bir yandan kilim hediye ediyorlar kadınlara, kadınlar birbirlerine girmişler, onları sunan mankenlerin gözlerinin yaşlarına bakmıyorlar. allahım diyorum. ben ne arıyorum burada kim getirdi beni buraya? ses gittikçe yükseliyor. seda sayan, hande yener, mor ve ötesi bana çok mu yakışıyor? ah evet mor'un yeni parçasını dinliyordum ben... ayılmalıyım... kendime gelmeliyim... nasıl kendimi burada buldum silkeleniyorum. bir uçurumdan düşüyor gibiyim, matrik koltuğuna düşüyorum elimde kumanda var.... cinnet geçireceğim, kanal değiştirmeye çalışıyorum hayır değişmiyor. tekrar beni içine çekmeye başlıyor. koltuğa tutunuyorum gözümü yumuyorum. kafamı bi kaldırıyorum... allah kahretmesin yine oradayım... yine seda sayan'ın stüdyosu yine kadınlar dans ediyor... bir kenardan ismail yk geliyor... sen diyor benim son albümümle dalga mı geçtin diyor... allahım diyorum git be sümük müsün nesin... yıldız tilbe geliyor asimov dansının zıp zıp versiyonu, kadınlar kadınlar koca koca teyzeler oynuyorlar, kimilerinin elinde mikrofon var lafa girecekler parçanın bitmesini bekliyorlar. itiş kakış bir ter kokusu derken sesin radyodan geldiğini farkediyorum. bir bakıyorum başladığım yerdeyim. radyokafamda duruyo parçanın sonu olmalı diyorum. şirket'i dinleyecektim ama başıma neler geldi bilmiyorum diye şaşırıyorum.
(barbee, 09.05.2006 16:01 ~ 14.05.2006 01:20)
#9514601 !?
# mor ve ötesinin mit'i hedef alarak yaptığını düşündüğüm şarkı.
(turk 182, 10.05.2006 09:39)
#9517726 !?
# akılda kalıcı reef ve insanların bas bas bağırarak eşlik edebileceği sözlerle desteklenmiş, ska ritm sosuyla bezenmiş tarkan gözübüyük gölgesinde mor ve ötesi şarkısı...
(j, 11.05.2006 13:15)
#9523829 !?
# - bana saldırıyorsa, gözünün yaşına bakamam.
- maske takmadan üstüme gelmek zor muydu?
- adı olmayanların sesi de yok mu?

(bkz: sourtimes entertainment)

Firma

Danos tu comentario